FENERLEAKS

Gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır!

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 17

leave a comment »

FENERBAHÇE’DE VOLEYBOL

Birleşik Amerikada 1895 de icat olunup Avrupa’ya 1919 da yayılan Voleybol yurdumuzda 1921 den beri uygulanmaktadır.

Önce İstanbul Y.M.C.A Teşkilâtı, sonra da okullarda yapılan bu sporda ilk parlayanlar Mühendis Mektebi ile Kabataş Sultanisi (Lisesi) oldular. Üstüste birinci olan Mühendis Mektebi Takımı 1925 de müsabakalara (Üsküdar idman Ocağı) ismi altında girip şampiyon oldu ise de, 1926 da birinciliği, artık Beşiktaş Jimnastik Kulübü adına maçlar yapan Kabataş Sultanisi takımı kazandı.

Voleybol’ün yurdumuzda doğuşu ile beraber, maçları ilgi ile izlenen Mühendislik Mektebi takımı genellikle Fenerbahçeli idiler. Önceleri Topçu Subayı yetiştirmek amacı ile (MÜHENDÎSHANE-İ BERRİ-İ HÜMÂYÛN) adı altında kurulup bugün ismi (TEKNİK ÜNİVERSİTE) olan Mühendis Mektebi’nin 1911 de açılan bordo renkli kulübü, Fenerbahçe’nin o yıl şampiyon olan futbol takımından bek Arif Emiroğlu (Şehit), haf Kemal Aşkın ve kaleci Ali Sait tarafından kurulmuştu. Bu 3 Fenerbahçe’li girişimlerinden korka korka haberdar ettikleri okul müdürü Refik Fenmen bey tarafından, aksine, kutlanmışlar ve 5 altın lira ile desteklenmişlerdir.

1927 dc okulun en iyi voleybolcuları olan 3. sınıftan Aziz Torun (Kaptan), Bedi Süheyl Enüs-tün, Fikret GErmen, İsmail Hakkı (AHBAP), Yusuf ve Fahri, kurdukları (ATEŞ) takımı ile, İstanbul ligine Fenerbahçe Kulübü adına girmeye başladılar. Fevkalâde güzel ve ateş gibi oyunlarıyla Sarı-Lâcivertli kulübe kazandırdıkları üstüste üç İstanbul şampiyonluğu ile de büyük şöhrete ulaştılar.

Fenerbahçe Kulübü, Voleybolde 1927, 1928, 1929, 1933, 1934, 1967, 1968, 1969 ve 1985 yıllarında olmak üzere, 9 kez İstanbul şampiyonluğuna ulaştı, bunların ilk 4 ünün finallerini Beşiktaş ile oynadı ve kazandı. Bu nedenle, Türk voleybolu, doğuş döneminde hararetli bir Fenerbahçe-Beşiktaş rekabeti yaşamış ve bu rekabet bu spor dalının gelişme ve yayılmasında olumlu etkide bulunmuştur.

İki takım arasında ilk final maçı 6.5.1927 de Beyoğlu Amerikan Kulübü salonunda rekor bir kalabalık önünde yapıldı. İlk seti 15/10 kazanan Beşiktaş, ikinci sette de 14/3 önde iken Fenerbahçe şahlanmış ve seti 14/16 almıştır. Üçüncü seti de 10/15 alan Fenerbahçe 1927 yılı İstanbul şampiyonu oldu.

Fenerbahçe, 2. şampiyonluğu 1928 in 30 Mart günü yine Beşiktaş’la yaptığı final maçı sonunda kazandı. Pera, St.Benoit, Beşiktaş, Vefa, F.B., G.S., Yeni Yıldız, Etoile ve Amerikan Kulübü olarak, 8 kulüp arasındaki şampiyonanın final maçını, günlük ve politik (VAKİT) gazetesi 31 Mart 1928 sayısının 1. sayfasında (FENERBAHÇE VOLEYBOL ŞAMPİYONU) başlığı ile duyurmuş ve 2. sayfada şöyle devam etmiştir:

(İki aydan fazladır devam eden İstanbul Voleybol birinciliği dün nihayet buldu. Şampiyon, geçen sene olduğu gibi, bu sene de büyük muvaffakiyet gösteren Fenerbahçe takımıdır. Zaten, baştanberi, Fenerbahçe-Beşiktaş takımları muvaffakiyetli oyun kabiliyetleriyle, birinciliğe en fazla lâyık görülmekte idiler. Fakat, işin alaka uyandıran tarafı, birinciliğin 2 kıymetli rakipten hangisine nasip olacağı keyfiyeti idi. Dün, Beyoğ-lundaki Amerikan Kulübünde yapılan son müsabaka meseleyi hal etti:

Fenerbahçe takımı, voleybolu geçen seneki gibi, bu sene de Beşiktaştan daha iyi oynuyor.

Müsabaka çok heyecanlı oldu. Birinci devreyi Beşiktaş 4/15 kazanmıştı. 2. devre Fenerbahçe 15/8 galip gelince müsabaka çok câlibi dikkat bir hâl aldı. Neticeyi tayin edecek 3. devre büyük heyecanla takip edildi. Bu devre de 15/11 puanla Fenerbahçe lehine neticelenince artık senenin Voleybol Şampiyonu anlaşılmış oluyordu. Fenerbahçe’yi tebrik ederiz.)

Fenerbahçe 25 Ocak 1929 da yine Beşiktaşı 15/13 ve 16/14 yenerek üçüncü kez şampiyonluğa ulaştı ve Galatasaray da üçüncü oldu. Bu üstüste 3. şampiyonluğu kazanan Fenerbahçe kadrosu:

Aziz Torun (K), Bedi Enüstün, Fikret Germen, İsmail Hakkı, Yusuf, Fahri ve Suphiye den oluşmuştur. Yine Mühendis Mektebi talebesi ve Fenerbahçe bayan voleybol takımı kaptanı olan Suphiye Rıfat, takımda zaman zaman yer alırken, Türkiye’de erkek takımlarda yer alan ilk bayan sporcu olmak Özelliğini kazandı. Haftalık (SPOR ÂLEMİ) dergisinin 31.1.1929 günlü sayısının 5. sayfasında bu ilginç konuya şöyle eğilinmiştir.

(3 sene üstüste İstanbul 1. liğini kazanan Fenerbahçe voleybol takımı bu seneki resmi müsabakalara bazı değişikliklerle iştirak etmiştir. Bu arada, FENERBAHÇE HANIMLAR TAKIMI KAPTANI SUPHİYE RIFAT HANIM TAKIMA DAHİL OLMUŞTUR. MEMLEKETİMİZ SPORUNDA İLK DEFA RESMİ MÜSABAKALARDA MUHTELİT (KARMA) TAKIM ÇIKARARAK YENİLİK MEYDANA GETİRDİĞİN DEN FENERBAHÇE’Yİ TEBRİK EDERİZ.)

Sonraları Genel Müdür, Müsteşar ve Milletvekili gibi mevkiilerde hizmet veren yukarıdaki voleybolcuların 1929 da diplomalarını alıp yurda dağılmaları bu şubede durgunluk yarattı ve 1932 de, başta Tarık Gülerman, Mustafa Kemal, Enver, Sadık, Nihat, İbrahim ve Namık olarak, çoğunluğu yine Mühendis’lilerden kurulu takım hemen sivrilip yine Beşiktaş’la finale kaldı. 21 Nisan 1933 de G.S. Kulübü salonunda gürültülü geçen bu final maçını da 15/10 ve 15/11 kazanan Fenerbahçe 4. kez şampiyon oldu.

İki grupta yapılan 1934 şampiyonasında, A grubunda G.S., İstanbulspor, Feneryılmaz, Vefa ve Topkapı’dan Feneryılmaz; B grubunda da F.B., Beşiktaş, Hilâl ve Süleymaniye’den Fenerbahçe grup birincileri oldular ve 18 Mayıs 1934 deki final maçını 15/9 ve 15/11 kazanan Sarı-Lâcivertliler 5. kez İstanbul şampiyonu oldular.

Salonsuzluk ve sportif çalışmaların futbol dalında yoğunlaştırılması voleybol şubesini 1935 ten itibaren yeniden hareketsizliğe gömdü ve bu 1941 e kadar sürdü. O yıl şube kaptanı Y.Mühendis Mehmet yalçıner’in gayreti, şubenin canlanmasına olanak vermiştir. Ancak, Talimatname 2. kümeden başlamayı gerektiriyordu.

ŞAMPİYONLUKLARDAN SONRA

Muvaffak Soylu, atlet Vasfi, Öğretmen Taci ve Mehmet, futbolcu Cihat ve Murat, Muzaffer, Semih, Ömer, Ahmet, Ziya ve Ayhan gibi gençlerden kurulu yeni takım, 1941 de 2. küme şampiyonu olup, Teşvik turnuvasını da, finalde G.S. ı yenerek, birinci lige geçmiş ve hatta bu ligde, yukarıdaki kadro ile, B grubu şampiyonluğunu da kazanmış ise de, bu gayretli çalışmada sebat edilmemiştir.

Fenerbahçe voleybolu 1946 da canlanır gibi oldu. Bu kez, M. Jeba Berkok ve Muhtar Sencer’in öncülüklerinde Fevzi Akkan, Enes Talay., Lui Şa-labi, Suzan Gürel, Refik, Celâl ve Derya gibi gençler bir kez daha 2. küme şampiyonluğunu kazanıp birinciye geçmelerine rağmen bu işte sebat etmediler ve takım dağıldı.

Dr.Selim Çapa, Önder Dai, Bedii Özcan ve Muammer Tezel 1955 de yeni bir takım kurdular. Tunç Tümerkan (K), Nadir Yeker, Erdal Akkan, Nureddin Çetinyılmaz, Eldebran Ülserin, Fahrettin Gökmenoğlu’ndan oluşan kadro o mevsim kümesinde şampiyon olup yeniden birinci lige yükseldi. Nevzat Karazincir, Orhan Bilgin, Şakir Solmaz, Altan Ayanoğlu, Zekai Yalçın, Tanzer ve Cahit in de katılmalarıyla, bu kadro büyük ümitler verdi. Ancak, yine salonsuzluk ve takımın kötü kaderi olan göçebeliğin yarattığı büyük handikap 1. ligde başarıyı engellemeye yetiyordu. Ayrıca, Teşkilât organlarının tutumları da, mutat üzere, Fenerbahçe’ye karşı antipatikti. Bu durumun ümitsizlik yaratması doğaldı ve ümit olmayınca da başarı mucizeye kalıyordu. Gariptir ki, Fenerbahçeli voleybolcular, her engele karşın, zaman zaman bu mucizeyi yaratmaya çok yaklaştılar. 1962/63 faaliyet raporu bu noktayı kanıtlar:

(SPORTİF OYUNLARDA EN BÜYÜK ZAAFIMIZ SALONSUZLUKTUR. BU BÜYÜK EKSİKLİK VOLEYBOLDE DE KENDİNİ ŞİDDETLE DUYURUYOR. BUNA RAĞMEN, SALON SAHİBİ KULÜPLERLE BAŞABAŞ, EKSERİYETLE DE ÜSTÜN MÜCADELEDE BULUNAN KULÜBÜMÜZ, İSTANBUL ŞAMPİYONLUĞUNU SET AVERAJI İLE KAYBETTİ.)

Fenerbahçe bu mevsim, üstüste ikinciliklerden sonra, şampiyonluğu avuçlamıştı. Atilla Sesören, Yılmaz Başbuğ, Cengiz Arslangiray, Tanzer Uçak, Erdal Akkan ve Ayhan Altuğ kadrosuyla ilk devre Galatasarayı da 3/2 yenmiş ve 16 galibiyet ve bir yenilgi ile liderdi. Son G.S. Maçında ise şampiyonlukla kucaklaşırken çelmeleıımiştir. Mâlum taktik; başta hakem efendi olarak, türlü şekillerde tahrik idi ve başarıya ulaştı:

Hedef olunan açık kâide hatalarına haklı, ancak biraz aşırı itirâzlar sonucu, yaşanan olaylardan doğan ceza ve ihraçlar ve hükmen yenilgi, Fenerbahçe’nin haklı ve sportmence şampiyonluğunu yok etmeye yetecekti.

Yukarıda Galatasaray’ı yenen kadrodan başka, Gürkan Taner, Ünal Gökyayla, Yüksel Talayman, Oktay Eyüpoğlu, Ünal Küçükersan, Nasuhi Ünlü, Melih Matçora, Teoman Hakkut, Ersan Alpkanlar, Şamil Şıltan ve Şemsettin Üstündağ’dan oluşan geniş kadro ard arda ancak 2. olabiliyordu.

Nihayet, Nusret Vuran’ın şube kaptanlığında Gün ERTE (K), Özcan SARITÜRK, Ahmet ÖZKAN, Deniz ESİNDUY, Yüksel ÖZGÜR, İbrahim ve İsmail VURAN Kardeşlerden kurulu takım, çok iyi anlaşma ile 1965 ve 1966 yıllarında mükemmel oyunlarla dikkatleri üzerine çekmiş ve 1966/67 liginde amaca ulaşıp, G.S. ı 3/2 yenerek şampiyonluğa 6. kez ulaşmıştır.

Fenerbahçe 1967/68 de hiç yenilmeden ve 7. kez şampiyon oldu. Son maçında, 31 Mart 1968 günü İ.T .Üniversitesini 3/0 yenmiş ve 18 maçta 18 galibiyet almıştır. Bu 18 maçın en çetini 12.5.1968 deki 2. devre G.S. karşılaşmasıdır. Bu maç 2 saat 14 dakika sürmüş ve Fenerbahçe Özcan, Ahmet, Deniz, Yüksel, Mehmet TOYDEMİR, İsmail ve İbrahim’den oluşan mükemmel kadro ve oyunuyla, Değer, Yavuz, Haldun, Tanzer, Şevket, Mustafa, Tevfik ve Yıldırım’dan oluşan ezeli rakibini yine 3/2 yenmiştir.

Bu tarihlerde ligi oluşturan 10 kulüp, F.B., G.S., Beşiktaş, İ.T.Ü., Rasimpaşa, Dz.Harboku-lu, Beyoğluspor, İ.E.T.T., Beykoz ve Levent’tir.

Fenerbahçe’nin şampiyonlukları GS. 13/2 sonuçlarla 2 kez daha yendiği 1968/69 da da sürdü ve yine üstüste 3 birincilik almak gibi bir büyük başarıya daha ulaştı. Yıldızlar, Gençler ve Bayanlarda da sağlanan üstüste şampiyonluklarla, Fenerbahçe voleybolu, 1967/69 yıllarında, tam anlamıyla yeni bir (ALTIN DÖNEM) daha yaşamıştır.

ŞAMPİYON TAKIM DAĞILIYOR

Fenerbahçe voleybolunun son altın çağı olan 1967/69 arası üstüste 3 şampiyonluk yılının, bu son derece mükemmel, teknik ve uyumlu kadrosu, 1969 Türkiye şampiyonasından itibaren, sarsılmaya başladı. Bu branşta birer yıldız olan gençlere uzanan eller çoğalmıştı. Bu psikolojinin etkisinde, 1969/70 mevsimi istanbul şampiyonluğunda Fenerbahçe 4. oldu ve bu yıl kurulan deplasmanlı Türkiye ligine giremedi. 1970/71 de de akla gelmez şanssızlıklar ve set averajıyla 2. olunca, yine giremedi. Bütün bunlara karşın, takımı ayakta tutabilmenin külfeti giderek artıyordu. Milliyet gazetesinin 23.7.1969 sayısınıdaki şu yazı ilginçtir:

(Dört yıldır çeşitli İstanbul ve Türkiye şampiyonlukları kazandıran gençler, kızlar ve A takımı milli voleybolcuları Özcaıı, Ahmet, İsmail, İbrahim ve Deniz’e Eczacıbaşı, G.S., İ E.T.T. ve Beyoğluspor talip. Ancak, Voleybolcular: “Biz Fenerbahçeliyiz ve Kulübümüzden ayrılmak istemiyoruz. Fakat, yöneticilerimiz bize ilgisiz kalmakta devam ederlerse, transferin son günü istemeye istemeye ikinci kümeden bir takıma transfer olacağız!..” demişlerdir. Şube Kaptanı Nusret Vurar’ın istifasından sonra zaruri masraflarını bile alamayan voleybolcular, henüz bir antrenör bile angaje olunmadığını söylemişlerdir.)

Yönetim Kurulu’nun 2.4.1972 Genel Kuruluna sunduğu rapor gelişmeleri yeterince aydınlatıyor:

(Senelerce şampiyonluklar kazanan elemanların başka kulüplerin cazip teklifleri karşısında ayrılmaları sonucu zayıflayan takımımız, çalışmalarını özel idmanlara inhisar ettirmek zorunda kalmıştır. Yalnız kız takımımız lige katılmış ve yenilmeden İstanbul şampiyonu olmuştur.)

Kapanan erkek voleybol şubesi, her yıl kağıt üzerinde bir aşağı kümeye düşürüldü. 1976/77 de yeniden faaliyete geçerken 4. kümeden başladı. O yıl Alaaddin Güneş antrenörlüğünde şampiyon olup 3. kümeye geçen kadro:

Orhan Tüker, Haluk Güvener, Korman Ataman, Sinan Dinçoğlu, Mehmet Gürkan, Selçuk Dikmen, Fatih Kaya ve Salih Arkış’dan kuruludur.

Fenerbahçe, talimatname gereği 3. ve 2. liglerde de şampiyon olduktan sonra, 1983/84 de 20 maçta 20 galibiyet ve 60/0 gibi görülmemiş bir set averajıyla 1. lige yükseldi ve 1984/85 de de bu kümenin şampiyonluğunu kazandı. Eşref, Keskin Saygın, Cem Kartal, Osman, Tunç Tuncel, Levent, Tamer, Zeki ve Alaaddin den oluşan kadro 3.5.1985 de Antalya’da başlayan Federasyon Kupası terfi maçları sonunda 1985/86 deplasmanlı Voleybol ligine katılma hakkını kazandı.

Fenerbahçe kulübü, 15 yıl aradan sonra, S.Fla-ment, Güney Sanayi, Ziraat Bankası, Oyak Re-no, Arçelik, S.Sig.Kurumu, Fenerbahçe, Galatasaray, Eczacıbaşı, S.I.Sanayi, Makospor, Beşiktaş, Silahlı Kuvvetler, Petrol Ofis, A.E.G.Eli Kandra ve Kolej olarak, 16 takımdan oluşan ve 12. bitirdiği 1985/86 ligine girerken, ayağının tozuyla, bir tertiple karşılaşmıştır:

İlân olunan fikstürde, Sarı-Lâcivertli takımın ilk 5 rakibi ligin en güçlü takımları idiler. Bu durumun kur’a sonucu değil de, tertip olduğu ve takımı daha ligin başında demoralize edip çökertmeyi amaçlayabileceği görüşündeki, Perihan Özbilgin’den sonraki, yeni şube sorumlusu Yavuz Bayraktar’ııı itirazını, aşırı G.S, lı olduğu öne sürülen, Naci Bayanoğlu Federasyonu kabule yanaşmadı. Ancak, Genel Müdürlüğe yapılan şikâyet haklı görülüp tertip suya düşmüş ve fikstür kur’a ile yeniden yapılmıştır.

Eğer, amaç öne sürüldüğü gibi ise; bunu çok eski yıllardan kalan bir alışkanlığın devamı saymak ve üzüntü ile karşılamak gerekir. Kalkınması için Devlet ve milletin gösterdiği bunca fedakârlıklara karşın bu tutum Türk sporunun neden geri kaldığına kanıt olmuyor mu?.. Zaten, iyi niyetten yoksun bir Voleybolmekanizmasında uğraşı vermek ne yararlı ve ne de verimli olur. Nitekim, Safı-Lâcivertli takım da, lig boyu uğradığı haksızlıkların yakınmaları arasında, 1986/87 de durumunu zorlukla korudu. Güçlü ve tüm imkânlara sahip müessese takımları karşısında, zaten fazlasını beklemenin haksızlık olacağını kabul etmek gerekir.

Fenerbahçe Voleybol takımı, şube kaptanı yine Yavuz Bayraktar yönetiminde ve eski milli voleybolcularından İsmail Vuran antrenörlüğünde Serdar Çağan, Yusuf Hakim, Nuray Uyar, Atâ Ancan, Hakkı Filibeli, Atilla Saylan, Tunç Tuncel, Hakan Özkan, Ahmet Tarkan, Bülent Gürcan Sami Özeren ve Macar Peter Nagi kadrosu ile 87/88 Deplasmanlı liginde de yer aldı. Ancak, ligin güçlü takımlarından Eczacıbaşı’yı yenecek kadar başarı göstermesine karşın, ilk devrede Klasmanın ancak alt sıralarında bulunuyor.

FENERBAHÇE GENÇ VOLEYBOL TAKIMI

Fenerbahçe Kulübü 1954 yılında bir genç erkeky takımı kurup genç kategorilerde de faaliyete geçti. Bu ilk genç voleybol takımı, hemen İstanbul ve aynı yıl ilk kez tertiplenen Türkiye Genç Takımlar Şampiyonluklarını kazanmak başarısını gösterdi. Genellikle A takımına kaynak olan Genç Takım, 2 kez çalışmalarını durdurmakla beraber, çok başarılı dönemler yaşamış ve birçok İstanbul ve Türkiye şampiyonlukları kazanmıştır.

Faaliyetini 1962 yılında durduran takım, 1964 de Haydarpaşa ve St.Jozeph liseli 16 gençle yeniden organize edilince, o yıl başlıca rakipleri olan G.S. ve Beşiktaşı yenmesine rağmen 3. oldu. Fakat, 1965/66 da hiç yenilmeden 30/4 setle önce İstanbul ve aynı mevsimin Mart ayında da Konya’daki birinciliklerde, yine hiç yenilmeden Türkiye şampiyonluğunu kazandı.

“Galatasarayla 13 Mart 1966 günü yapılan final maçı, 2 saat 15 dakikalık çok çetin mücadele sonunda, 15/3, 13/15, 5/15, 16/14 ve 15/4 gibi setlerle 3/2 kazanıldığı gibi, takım büyük takdir topladı. Yönetim Kurulunun 20.3.1966 kongre raporundan:

(GEÇEN YIL KURULAN VE BU SEZON HİÇ YENİLMEDEN İSTANBUL ŞAMPİYONU OLAN GENÇ VOLEYBOL TAKIMIMIZ, BU BRANŞTA, BÜTÜN TEŞKİLÂT VE RAKİPLER DE DAHİL, GENEL BİR HAYRANLIK TOPLAMIŞ BULUNUYOR, SPORTMENLİK, CENTİLMENLİK, OYUN TEKNİĞİ VE SONSUZ GAYRETLERİYLE, KENDİLERİNİ BÜTÜN VOLEYBOL MUHİTİNE SEVDİREN BU GENÇLER, GEÇEN HAFTA İÇİNDE GALATASARAY DA DAHİL, KONYA’DA 8 TAKIM ARASINDA TERTİPLENEN TÜRKİYE ŞAMPİYONLUĞUNU DA, YİNE HİÇ YENİLMEDEN KAZANDILAR.

BU KIYMETTAR TAKIMIN BÜYÜK BAŞARILARINDA İDARECİLERİ NUSRET VURAN ve ANTRENÖRLERİ HİLMİ TÜKER BEYLERİN VERİMLİ GAYRETLERİNİ TEŞEKKÜRLE ANMAYI BORÇ BİLİRİZ.)

Şampiyonluklarını 1966/67 de de koruyan bu takım 1967/68 de Sermet Kotiç, Turan Hakkut, Atilla, Erdal, Ahmet Artemiz, Mehmet Öz Tu-ray, Haldun, Nedret, Hasan ve Levent kadrosuyla İstanbul şampiyonu ve Türkiye 2. si oldu ve 1971 de erkek A takımı ile beraber faaliyeti tatil edildi. Bir süre sonra, yeniden kurulduğunda, birkaç maça çıkamayıp çezalanmak sonucu 2. Kümeye düşünce, 1980/81 de şampiyon olup yine 1. kümeye geçti. Zaten, bu mevsim Fenerbahçe voleybolu genç kategorilerde büyük aşama geçirmiş ve Türkiye Voleybol Liglerine 8 takımla katılan yegane kulüp olmuştur.

F.B. nin bu erkek ve kız genç, yıldız ve minik voleybol takımları her zaman başarılı olduktan ve İstanbul ve Türkiye şampiyonluklarında genellikle yarı final ve finalleri oynadıktan sonra, 1984 de çalışmalarını durdurmuşlardır.

KIZ VOLEYBOL TAKIMI

Yurdumuzda bayanlar arası ilk spor faaliyetlerinin Fenerbahçe Kulübünde başladığı bilinir. Kadıköy’ün en ileri görüşlü ve gelişkin yöre olması ve Fenerbahçe Kulübünün de nezahetiyle tanınmış bulunması Türk hanımlarının bu müessese içinde her türlü sportif faaliyette bulunmalarına imkân verdi. Ayrıca, bazı tesadüfler de bu konuda etken oldular. Örneğin, Fenerbahçe Kulüp Lokalinin Birinci Dünya Savaşı süresince 4 yıl Kadıköy’ün HACIBEKİR, CİMCOZ, KAYACAN, TAŞÇI ve BAYDAR gibi tanınmış Türk aileleri için orduya dikimevi ve MORO, GLEVATÎ, PEPO, WİTHOLL gibi yabancı aileleri için de, hayır ve spor kuruluşları yararlarına yapılan çiçek ve idman bayramlarına merkez seçilmiş olması gibi. İşte, o çarşaf ve peçe döneminde Türk ve yabancı bayanlar arasındaki bu yaklaşma, Türk kızlarının yabancılar gibi cesaretle spor sahalarında görünmelerine olanak vermiştir. Nitekim, bayanlar arasında ilk TENİSÇİ, ilk KÜREKÇİ ve ilk ATLET 1er 1920 li yıllarda Fenerbahçe Kulübünde görüldükleri gibi, bayanlardan kurulu ilk VOLEYBOL takımı da 1927 de yine Fenerbahçe Kulübünde oluşturuldu. Fenerbahçe’nin 1927/29 yıllarında İstanbul şampiyonlukları kazanan erkek voleybol takımında başarı ile yeralan Y.Mühendis SUPHİYE RIFAT hanımın kaptanlık ettiği bu kız takımının ömrü, rakipsizlik nedeniyle, 2 yıldan fazla sürmemiş ve takım dağılmıştır.

Fenerbahçe Kulübü 1954 de yeni bir hamlede bulundu. Çamlıca Kız Lisesiyle anlaşarak, öğrencilerden, atlet ve basketbolcular yetiştirme yoluna gidildiği gibi, bir de voleybol takımı kuruldu. Milli basketbolcu Altan Dinçer’le Alaaddin Güneş’in çalıştırdıkları bu takım 1955 Martındaki ilk teşvik turnuvasında 1. olduktan sonra, o. yıldan itibaren organize edilen İstanbul ve Türkiye şampiyonluklarını da sürekli olarak kazandı. Nitekim, ilk İstanbul şampiyonluğunu 21.1.1956 da. finalde Galatasaray’ı 15/6 ve 15/5, ilk Türkiye şampiyonluğunu da 19.2.1956 da yine finalde İstanbul Üniversitesi takımını 15/8 ve 15/9 yenerek kazanmıştır. Bu ilk şampiyonlukları kazanan Kadro:

AYTEN SALİH (K), GÜNEŞ ÇAPA, SEMA BORA, BERCİS TÜRKOĞLU, NAZMİYE KOR, MAHİRU AKDAĞ, SETA YAĞCI, İNCİ ÖNEN, SEÇKİN TÖRELİ (DİNÇER), AYTEN SUNAR ve MERAL’den kuruludur.

Bu takım ilk yenilgisini, kuruluşundan 6 yıl sonra, 14.2.1960 da 3/2 sonuçla Galatasaray’dan aldı ve İstanbul ikinciliğine düştü ise de, bu acıyı hemen 3 ay sonra, 21.5.1960 da İzmir’deki Türkiye birinciliğinde 3/1 lik galibiytle çıkarmış ve üstüste 4. İstanbul şampiyonluğundan sonra, yine üstüste 5. kez Türkiye şampiyonu olmuştur. G.S. ı İzmir’de yenen kadro:

Ayten (K), Güneş, Canel Konvur, Mahiro, Nazmiye ve Seta’dan kuruludur.

Spor Kulüpleri kız takımları arasında 1955 de başlayan voleybol rekabeti 1973 e kadar sürdü. O tarihten sonra ise şampiyonluk müessese kulüplerinin hegemonyasına girdi. Bu nedenle, gerçek rekabetin yaşandığı 1955/73 dönemi istanbul ve Türkiye Kız Voleybol şampiyonluklarını kazanan kulüpler aşağıdadır:

Görüldüğü gibi, 19 yıllık rekabet döneminde Fenerbahçe 9 kez İstanbul ve 8 kez de Türkiye şampiyonluğu kazanmış ve bu 17 birincilikle 12 kez şampiyon olan Galatasarayı geride bırakmıştır.

Son dönemlerde bazı kadrolar büyük başarılar gösterdiler. Örneğin, Nusret Vurariın şube kaptanı olduğu 1967/69 yıllarının namağlup İstanbul ve Türkiye şampiyonları:

Perihan Özbilgin (K), Ayşe Koç, Ayşe Ateşli, Serpil Koç, Sema Bora, Tomris Özpars, İnci Dönmez, Ümran Yalçınpınar, Aydan Arat, Handan Mutluol, Ceyda Turan, Filiz Çoksakar. Bu kadro İstanbul şampiyonluklarını 18 er, maçta 18 er, Türkiye şampiyonluklarını da 10 ar maçta 10 ar galibiyetle kazandı ve hiç yenilmedi.

Şube kaptanlığını Kâmil Dinçay ve antrenörlüğünü Deniz Esinduy’un yaptığı 1971/72 nin İstanbul ve Kütahya da yapılan Türkiye birinciliklerini 24 maçta 24 galibiyetle kazanan ve 31 Ekim 1971 de Galatasaray’ı 15/6, 15/1 ve 15/9 la 3/0 yenen ve tümü milli takıma çağırılan kadro:

Perihan (K), Sema, Tomris, Feyza Güvener, Perran Akaktan, Nil Avunduk, Şeniz Sevinç, İnci Tülay, Gülfer Karabulut, Gülören Nas ve Alev Ercins’den kuruludur.

ŞAMPİYON KIZ TAKIMI DAĞILIYOR

Fenerbahçe, Mart 1973 de Balıkesir’de Ecza-cıbaşı’ndan sonra Türkiye 2. si, 1974 de de G.S. ve Beşiktaş ve Winlex’i yenip Eczacıbaşına yenilerek İstanbul 2. si olduktan sonra, Türkiye şampiyonasında da son seti 16/18 kaptırarak 3/2 yenildi. G.S. maçını da bunalımlı bir hava sonucu, süpriz sayılan 3/0 la kaybedip, set averajıyla 3 cülüğe düşünce 1974/75 de ilk kez Avrupa Kupaları dışında kaldı.

1975 ve 76 da G.S. ve Beşiktaşı yenip Eczacı-başı’na yenilerek istanbul ve Türkiye 2. si olurken, salonsuz ve göçebe takımın, bol imkânlara sahip rakipler karşısında katlandığı zorluklar sürekli artıyor, kulübün ilgisizliği de bozuk morallere tüy dikiyordu. Düzenli ve hevesli çalışma ortamı kalmamıştı. Böyle iken, sağlanan ikinciliklerin Fenerbahçe Kulübünü tatminden uzak oluşu, nihayet 1977 de şubenin kapanmasına neden oldu. Şube kapanırken, takım hepsi de milli:

Sema (K), Nida, Birgül, inci, Şeniz, Perran, Nil ve Feyza’dan oluşmakta idi.

Antrenör A.Güneş’in gayretiyle 1982 de bir genç takım kuruldu. Gâye, Nazlı, Aslı, Pınar, Ferda, Ufuk, Sema, Duygu, Nazan ve Kıvanç’tan oluşan kadro, gençler kategorisinde üstüste başarılar sağlarken, 1984 de mali sıkıntı takımın dağılmasına neden oldu.

F.B. KIZ VOLEYBOL TAKIMI DIŞ ÜLKELERDE

Fenerbahçe Kız Voleybol Takımı 1957/74 yılları arasında 9 kez yurt dışına çıktı. Bunların, Almanya ve İran olarak, ilk 2 si ÖZEL, Tiran, Moskova, Atina, Sofya, LODZ (Polonya), Portekiz ve Bükreş olarak, 7 si de, Avrupa kupaları için, RESMİ nitelikledir.

Fenerbahçe kız voleybol takımı Türkiye’yi Avrupa Kupalarında temsil eden ilk takım olduğu gibi, 3. tura kadar yükselmek başarısını da göstermiştir.

ALMANYA SEYAHATİ

İlk İSTANBUL ve TÜRKİYE şampiyonluklarını üst üste 5 yıl kazanan Fenerbahçe kız voleybol takımı, bu branşta henüz Avrupa şampiyonlukları yapılmadığından, kulüpçe ödül olarak bir Avrupa seyahatine lâyık görülmüş ve SAARBRUKEN Kulübü ile yapılan anlaşma gereği, 1958 de 3 maç için Almanyaya gitmiştir.

Yönetim Kurulundan Sedat Bayur, Talat Ataman ve antrenör Alaattin Güneş ile Ayten Salih (K), Güneş Çapa, Nazmiye, Mahiru, Eser, Güngör, Ayten Sunar, Ören ve Seta’dan oluşan grup, 16.3.1958 de trenle gittiği Almanyada Saarbru-ken ve Sarvelingen’de yaptığı 3 maçı da kazandı.

İlk yurdışı seyahatinin ilk maç ve galibiyeti 20 Martta, Ayten (K), Güneş, Mahiru, Nazmiye, Güngör ve Seta kadrosuyla oynamış ve 15/6,15/6 ve 15/2 olarak, 3/0 sonuçla Saarbruken’de kazanılmıştır.

TAHRAN SEYAHATİ

İstanbul ve Türkiye 1958-59 mevsimi şampiyonu Fenerbahçe Kız Voleybol takımı Tahran Üniversitesi tarafından iran’a davet edildi ve Tahran’da yaptığı 3 maçta üniversiteye yenildi. Taç Kulübüne karşı da bir galibiyet ve bir yenilgi aldı.

TİRAN DEPLASMANI

1960 Türkiye şampiyonu Fenerbahçe, o mevsim ihdas olunan Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası maçlarında Türkiye’yi temsil eden ilk Kulüp olmuş ve 22/24 Ocak 1961 de İstanbulda yapılan 2 maç sonunda, rakibi Dünya 2. si Dinamo Bükreş tarafından elenmişti.

Fenerbahçe, Şampiyon Kulüpler Kupasında 2. maçını 1967/68 İstanbul ve Türkiye şampiyonu olarak, Tiran’ın 17 NENTURİ takımı ile yaptı. Tirandaki 4.1.1969 maçını 3/0, İstanbul rövanşını da 19 Ocakta 3/2 kazanan 17 Nenturi tur atladı. Fenerbahçe bu maçları şu kadro ile oynadı:

Sema (K), Tomris, İnci, Gülfer, Gülören, Perran, Aynur, Nida ve Feyza..

MOSKOVA DEPLASMANI

İstanbul ve Türkiye 1968/69 mevsimi şampiyonu Fenerbahçe Kız Veoleybol Takımı 3. kez katıldığı AV.Şampiyon Kulüpler Kupasında ilk maçını 2. turda Bulgarlarla yapacaktı. Ancak, Bulgarların çekilmeleri üzerine, 3. turda geçen yılın Avrupa şampiyonu Rus UÇKA Ordu Takımı ile eşleşti.

Kongre arefesinde ve 1 milyon lira da borçlu Fenerbahçe Kulübünün 2 maçın da İstanbulda yapılması teklifini Ruslar kabul etmediler. Kulüp, 28 bin lira olan masrafa karşı sadece 5 bin lira verebildiğinden, Beden Terbiyesinden ısrarlar sonucu 15 bin lira yardım alındı. 5 bin lira da kafileye dahil edilen bir üyeden sağlanarak, 14 Mart 1970 gecesi otobüsle Ankaraya, ertesi sabah da Rus uçağıyla Moskova’ya gidildi.

Yönetim Kurulundan Rüştü Dağlaroğlu, Turgut Soydaner, Şube Kaptanı Turgut Turgay, Antrenör Metin Bıkmaz, Takım Kaptanı Perihan Özbilgin, Sema Bora, Serpil Koç, Tomris Özpars, İnci Dönmez, Nilgün Turgay, Selma Paketçi, Cey-da Turan ve Figen Tangil’den oluşan ve kar altındaki Moskova’da ÇSKA mensubu Rus subayları tarafından karşılanan Fenerbahçe kafilesi, 28 kat ve 4 bin odalı, Avrupa’nın en büyük oteli Hotel ROSSİA’da 4 gün kaldı.

16 Mart 1970 deki maçı Rus takımı 15/3, 15/7 ve 15/8 kazandı. Rövanş maçı için 4 Nisanda gelen ve Taksim de Plaza oteline yerleştirilen misafir takım, 5 Nisandaki karşılaşmayı 15/0, 15/1 ve 15/3 le kazanıp yarıfinale yükseldi ve sonunda yine Avrupa Şampiyonu oldu.

ATİNA-SOFYA ve LODZ DEPLASMANLARI

Türkiye 1871/72 şampiyonu Fenerbahçe, 5.11.1972 günü İstanbulda Perihan (K), Alev, Şeniz, Sema, Perran, Nida, İnci, Tomris, Aynur ve Feza kadrosuyla 10/15, 15/12,15/5 ve 15/12 lik setlerle 3/1 yendiği Yunan şampiyonu PANATHİNAİKOS ile Atila’da 11.11.1972 deki rövanşı, Rumen hakemler gelmeyince, Yunanlı hakemler idaresinde oynanmaya zorlandı. Fenerbahçelilerin itirazları ve Yunanlı seyircilerin de Fenerbahçelilere saldırmalarıyla olaylar çıkmış ve durum FİVB ye aksettirilmiştir. Fenerbahçe Kulübünün bu itiraz ve şikayeti üzerine, rövanş maçının, tarafsız saha olarak, Sofya’da oynanması kararlaştırıldı. Ancak, Fenerbahçe, müsabaka günü olan 9.12.1972 de Sofya’da rakibini göremeyince 2. tura geçmiştir. Sarı-Lâcivertliler böylece Avrupa Kupalarında tur atlayan ilk Türk Voleybol Takımı oldular.

Fenerbahçe’nin 2. turdaki rakibi Polonya’nın ünlü STAR LODZ takımı idi. Yönetim Kurulundan Nusret özmengü ve Şube Kaptanı Halit Çe-tinkaya idaresinde Aralık 1972 de Lodz’a giden Fenerbahçeliler orada 3/0, Ocakta İstanbul rövanşını da yine 3/0 kaybedip elendiler.

PORTEKİZ DEPLASMANI

Fenerbahçe Kız Voleybol Takımı 1972/73 Türkiye İkincisi olduğundan, Avrupa Kupa Galipleri şampiyonasındaki rakibi LEİXÖES ile ilk maçı PORTO şehrinde yapacaktı. Ancak, ağır masraf gerektiren bu deplasman üzerindeki tereddüt, şubenin kulüpte bir “VOLEYBOL GECESİ” tertipleyip 50 bin lira sağlamasıyla mümkün oldu.

Başkan F.Ilgaz, Yöneticiler B.Büyükyüksel, Prof.G.Özgen, R.Dağlaroğlu, Şube Kaptanı Güneş Çapa, eski milli voleybolcu Alev Ercins ve takımı oluşturan Sema (K), Tomris, İnci, Gülören, Gülfer, Perran, Aynur, Nida, Feyza ve Nil’den kurulu kafile, 16.11.1973 günü THY uçağıyla Zürich’e gitmiş, oradan Portekiz uçağıyla Geneve ve Lizbon’dan, 21 de Atlantic kıyısındaki Porto şehrine varmıştır.

Portekiz Kupa şampiyonuyla maç 18 Kasım akşamı yapıldı ve Fenerbahçe’nin 14/16, 15/5, 10/5, 15/4 ve 15/13 olarak, 3/2 galibiyeti ile sonuçlandı. Seyirciler, ilk seti 14/16 kaybeden Türk takımını, önceleri merakla seyrettikten sonra, ikinci seti 15/5 kazanması üzerine, ambale etmeye çalışmış, başaramayınca da ayakta alkışlamıştır.

Maç boyunca tribünde 8/10 kişilik bir grubun sürekli, YA…YA..YA… ŞA..ŞA..ŞA… FE-NER-BAHÇE-ÇOK YAŞAAAAA!… temposu kulakları okşamış, yanlarına gidildiğinde, bu gençlerin Porto’da petrol rafinerisi kurmakta olan bir Alman firmasının Türk teknisyen ve işçileri oldukları öğrenilmiştir. Atlantik Okyanusu kıyılarında bir Türk Kulübü için, hiç kuşkusuz, ilk kez duyulan ve yaşanan bu coşkulu tezahürat mutlu bir anı olarak işaretlenmeye değer.

Porto’dan 19 Kasımda ayrılıp Lizbon’da müsteşar Samim Şahin tarafından karşılanan Fenerbahçeliler, Büyükelçilikte Faruk Doğu Paşa’nın verdiği yemekten sonra, akşam İtalyan uçağıyla Milano, gece de Roma’ya geldiler. Romada THY nin iki gün misafiri olan takıma Büyükelçi Pertev Subaşı elçilikte yemek vermiş ve kafile 22 Kasımda İstanbul’a dönmüştür.

Fenerbahçe, Portekiz Kupa şampiyonu LEl-XÖES takımını 24 Kasım 1973 akşamı Spor ve Sergi Sarayındaki rövanş maçında da 15/8, 15/1 ve 15/9 luk setlerle 3/0 yendi ve tur atladı.

BÜKREŞ DEPLASMANI

Avrupa Kupa Galipleri 1973/74 mevsimi şampiyonasında Fenerbahçe Kız Voleybol Takımı, Portekiz şampiyonunu 2 maçta da yenip eledikten sonra, 2. turu kur’a ile atladı ve Bükreş Dinamo’-su ile karşılaşmak üzere çeyrek finale yükseldi.

Macar uçağıyla 6.2.1974 de Bükreş’e giden Bülent Büyükyüksel, R.Dağlaroğlu, Şube Kaptanı Güneş Çapa, Antrenör Deniz Esinduy ve Sema (K), İnci, Aynur, Perran, Gülfer, Tomris, Gülö-ren, Nida, Feyza ve Nil’den oluşan takım 8 Şubatta çeyrek finalin bu ilk maçıyla 15 Şubattaki İstanbul rövanşını 3/0 kaybetti ve Avrupa 2. si Dinamo Bükreş, ÇSKA Moskova ile karşılaşmak üzere, yari finale yükseldi.

FENERBAHÇELİ MİLLİ VOLEYBOLCULAR

Fenerbahçe, hemen her spor dalında olduğu gibi, Voleybolda da milli takımlarımıza ilk günlerinden itibaren elemanlar vermiştir. Bunların tam listelerini verebilecek bir kurul maalesef yok. Ancak, uzun ve yorucu kişisel çaba ve araştırmalarla amaca yaklaşılabilir. Bu nedenle, aşağıda sunulan listelerde, muhtemelen isimleri anılmayan Fenerbahçelilerden anlayış umulur:

Dr. AYTEN SALİH

Kıbrıs’ta doğan ve orada başladığı lise tahsilini Çamlıca Lisesinde sürdürürken Fenerbahç’ye Atlet ve Voleybolcu olarak üye olan Ayten Salih, Sarı-Lâcivertli Kulübün komple kız sporcularının en başında yer alır.

1954 den itibaren Voleybol, Atletizm ve Bas-ketbolda Fenerbahçe’nin yeniden başlayan çalışmalarında aktif rol alırken, diğer kulüplerin de Fenerbahçe’ye ayak uydurmaları nedeniyle, İstanbul’da bayanlar arası liglerin kurulup müsabakalara başlanmasında büyük katkısı oldu.

Ayten Salih, çok üstün düzeydeki sportif yeteneğiyle, Fenerbahçe kız takımlarının Atletizm, Voleybol ve Basketbol Liglerinin, ilk yıllarından itibaren, İstanbul ve Türkiye şampiyonluklarını sürekli olarak kazanmasında son derecede etkin rol oynahııştır.

Mayıs 1957 de özel mahiyetteki İstanbul International voleybol turnuvasında Romanya ve Bulgaristana karşı kurulan ilk milli takımda Kaptan olarak yer almakla beraber, Yavru Vatanda doğduğu ve ingiliz uyruklu bulunduğu için, resmi maçlara katılamayacaktı. Bu nedenle, İngiliz Ta-biyetinden ayrılıp ayrılmaması önemli bir konu oldu:

Tıp Fakültesinde idi. Bu mesleğiyle Yavru Vatanda ülkesine daha yararlı olacağı görüşü ağır bastı ve tabiiyeti değiştirilmedi. Nitekim, Kıbrıs Türklerinin hürriyet mücadeleleriyle, Barış Harekatında doktor olarak yaptığı hizmetler ve gösterdiği yararlılık sonsuz övgü ile anılmaya değer olmuştur. Bu nedenle, Dr.Ayten Salih, yalnızçok başarılı bir Fenerbahçeli sporcu değil, aynı zamanda yurtseverlik meziyetlerini şahsında toplamış ve bunu kanıtlamış olmakla da kulübüne şerefler katmış bir büyük değerdir.

1987 de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Müsteşarı bulunuyordu.

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 1

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 2

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 3

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 4

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 5

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 6

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 7

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 8

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 9

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 10

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 11

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 12

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 13

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 14

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 15

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 16

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 18

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 19

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 20

1907 – 1987 FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ TARİHİ – 21

Written by kesinofsayt

22 Kasım 2012 13:59

Fenerbahçe kategorisinde yayınlandı

Tagged with ,

Yorum bırakın